Feminizm Üzerine


Feminizm.. Kadın-erkek eşitliğini savunan, kadının gasp edilen haklarının savunucusu olan, taraftarları çoğunlukla kadın olan aktivist platform. Ülküleri eşitliği savunsa da kadın ve erkek ne kadar eşit olabilir sorarım a dostlar?

Kadınların itiraz ettikleri hayatın her alanında ki bu işte, ailede, toplum nezdinde; eşit var olabilmektedir. Ancak unutulan şudur ki “güç istenci” ancak testosteron hakimiyetindeki bir vücutta kendini bulabilir ve kadınların esas rahatsız oldukları veya atladıkları nokta budur.

Bu sava gelebilecek itiraz: 21. Yüzyıla erişmiş ve bu süreçte evrilmiş insanların düşünce anlamında nasıl bu kadar ilkel kalabileceğidir. Unutulan şudur ki insanlığın düşünsel evrimi bedensel evriminden çok ileridir. Bu sebeple fizyolojik olarak farklı olan cinslerin davranışsal anlamda çok farklı olmaları kabul edilebilir, edilmelidir.

Her kulvarda evrilen insanın binlerce yıl önce ot yiyen türdeşlerimizin eşitlikçi davranışlarda bulunduğu varsayımıyla hareket edip günümüzde de aynı davranışı görmeyi beklemesi dahası bu beklentiyi hayatının gayesi yapması anlamsızdır.

Bahsi geçen grubun mücadelesi hukuki sayılabilecek hak gaspı ve gelenek ve göreneklerin kadınlara olan dayatmasına yöneliktir. Esasen mevzu erkek-kadın eşitliği değildir.

Elbette her türlü haksızlığa karşı mücadele edilmelidir. Fırsat eşitsizliği karşısında durmak her insanın “insani görevi”dir ancak konu bir kadınlık mücadelesi, eşitlik kisvesi altında kadınlık cinsinin yüceltilmesi olmamalıdır. (Hatta konu kesinlikle bir cinsin yüceliği de değildir; konu davranışsal farklılıkların yarattığı ayrıştırmadır ki bu pek tabii olandır.) Böyle bir hareket, eleştirdikleri “eşitsizlik görüşünü” kamuoyu bilincine esas işleyen, savundukları düsturun tam aksini gündemde tutmaya yaramaktadır. Halihazırda hareketin muhattabı olan bilinçsizler üzerinde yapıcı olmayıp bilakis tahrik etmektedirler.

İdeolojilerde en çok eleştirdiğim şey şudur ki meydanlarda yapılan her gösteri, okunan her bildiri örgütlerin kışkırttığı destekçilerin gazını almakta, harekette olduklarını düşünen eylemsizlerin bir arpa boyu yol alamamasına sebep olmaktadır. Haksızlıklara karşı haklı sayılabilecek mevcut öfkenin örgütlerin temel motivasyonunu oluşturması, hareketi bilinçsizleştirmektedir.

Pekiyi, sessiz mi kalınmalı, haksızlıklar sineye mi çekilmeli? Elbette ”hayır”. Esas yapılması gereken hukuki dayanaklarla hukuki mücadele verilmelidir. Örgüt bu konuda kadınlara ne kadar destek olsa da içten içe provakatif düşüncelerini aşılamakta ve ne yazık ki eşitlikçi ülküsünden taviz vermektedir.

Doğal olan farklılıkların yarattığı farklılıklara karşı durmak insan bilinci için normal sayılırken doğaya karşı inat etmek nedendir?

ACT

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Neden Cerrah Olmalıyım?

Umurumda Değilsiniz!

Belki