Lacrimosa..

 


Beynimdeki basınç artıyor, düşünmek artık vücudumu yoruyor. Nasıl bu hale gelebildim aklım almıyor. Yolunda giden bir trenin aniden önünde gidecek rayının olmaması gibi. Hayatım film arası veriyor sanki. Ne yola gideceğim, ne yapacağım, ben şimdi ne olacağım? Aklımda cevabını veremediğim o kadar soru var ki.

 

Bir takım hazırlıklar yapıyorum ama o hazırlıkları yapmak istediğim için mi yapıyorum, sırası geldiği için mi yoksa sadece yükümlülük hissiyatıyla yaptığım için mi, bilememekteyim.

 

Hiçbir şey düşünmemeli ya da hep düşünmeli. Hayatım sanki bir kum saati ve ben yükselen kum tepeciğinin büyüsüne kapılmış, zamanın içinde benliğimi yitirmişçesine yok oluyorum. İzlediğim bir yok oluş. Odaklandığım şey ölüm. Tanrım yaşamak istiyorum; öyleyse neden tükeniyorum?

 

Bir mücadele içerisine girme arifesindeyim. Kendimi yakacağım, zamanımı tüketeceğim; ta ki bir başka zaman dilimine geçip tekrar yanana kadar sönmeyecek bir alev.


ACT

04.09.2021

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İç Sesle Sohbet

Belki

Kısa Öykü: Huzur