Umurumda Değilsiniz!

Beni umursamayan bir çevreyi haddinden fazla umursadığımı fark ettiğim gündür bugün. Binlerce, hatta milyonlarca insanın arasında standart olanlardan sadece biriyim, ezelden beri bildiğim üzere. Bir de umursanmadığımı fark edemeyecek kadar da aptal!

 

Bir spermin bir yumurtayla "rastlantısal" birleşmesinin ürünüyüm tıpkı varlığının mucize olduğunu sanan diğerleri gibi, bugüne değin ulaşmam, hayatta kalabilmem de rastlantısal olmuştur. Yaptığım bütün seçimlerde bu bedene, bu bedenin fikirlerine hep dışarıdan bakarak kendimi değerlendirdim ve süzgeçten geçirdim. Bu kimi zaman ahlaki bir süzgeç yerine geçti kimi zaman benliğimin şu anki formunu korumasına sebep oldu. Geç de olsa fark ettim ki bu yaptığım beni kısıtlayan, gereksiz bir "limitör"dü. Beni, ben bile tanıyamamışken etrafımdaki insanların tanımasına imkân yoktu. Niyetim, marjinal olup dikkat çekmek değildir, herkesin beğendiği bir insan haline gelmek hiç değildir; sadece ve sadece bağımsız fikirlerini icra edebilen bir kişi haline gelebilmektir. Bağımsız bir insanı şu saate kadar göremememizin yegâne sebebi; esasen beni hiç de umursamayan çevremi ve "daha fazlasını" haddinden fazla umursamamdır.

 

Özgür, bağımsız, iradesi kendinde bir insan olabilmenin özlemini yaşamaktayım. Klişe olsa da: "her şeyin bir bedeli vardır" ve mevzubahis olan özgürlükse, ben bu bedeli ödemeye dünden razıyım ve hazırım. Gelecek bir günde bir günlüğüne hatta bir dakikalığına dahi olsa beynimin elektriksel tüm aktivitelerini icra edebilme yetisini kazandığını görmek ve bunun yaratacağı hazzı tatmak istemekteyim. Bedeli her ne olursa olsun.

 

Gözü açık uyuyanlardan, kulağı sağlam olup duymayanlardandım, şimdiye değin aldanmam gereken ne varsa aldandım, hem de kendi irademle ama "asıl" olanım bu değildi.

 

Her insanın kendini bulduğu kendi dünyasının hükümdarı olması dileğimle…

 

ACT

08.01.22

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İç Sesle Sohbet

Belki

Kısa Öykü: Huzur